† 107 yaklaşık

Etimoloji: Ignatius = ateşli, magmatik, Latince’den

Amblem:  Palmiye

Aziz Ignatios yaklaşık 50 yılında Suriye’de doğdu. Bazı kaynaklarda Hıristiyanlığı sonradan seçtiği ve Havari Yuhanna, Petrus ya da Paul’ün öğrencilerinden biri olduğu geçer. İgnatios ise kendini hem havari hem de Theophoros olarak tanımlamıştır. Kayseri’li Eusebios, 4.yy’a tarihlenebilecek Historia Ecclesiastica’sında Antakya’nın üçüncü psikoposu olduğunu söyler.

İmparator Trajan, yaklaşık 107 yılında Antakya’yı ziyaret ettiğinde şehirdeki tüm

Hıristiyanların Pagan komşuları ile birleşerek Pagan Tanrılarına tapınmasını emretti; Ignatios bunu reddedince Trajan tarafından Roma Kolezyumu’nda ölüme mahkum edildi.

Suriye’deki Antakya’nın üçüncü episkoposuydu. Antik dünyanın üçüncü metropolü olan ve Aziz Petrus’un kendisinin ilk episkoposu olduğu bir şehirde yaşadı. O bir Roma vatandaşı değildi ve çok genç yaşta din değiştirip Hıristiyan olarak doğmadığı anlaşılıyor. Antakya’da episkopos iken, İmparator Trajan zulmüne başladı. Tutuklanıp mahkûm edilen Ignatius, zincirler halinde Antakya’dan Roma’ya götürüldü, burada İmparator onuruna partiler düzenlendi ve Hıristiyanlar, hayvanlar tarafından parçalanan sirklerde öldürülüyordu.

Antakya’dan Roma’ya yolculuk sırasında Ignatius, günahtan kaçmayı, Gnostiklerin hatalarına karşı korunmayı, Kilisenin birliğini korumayı önerdiği yedi mektup yazdı. Özellikle Roma Hristiyanlarına bir şey daha tavsiye edildi: Onun lehine müdahale etmemek ve onu şehadetten kurtarmamak. Bu nedenle, 107 yılında büyük bir hassasiyet gösterdiği hayvanlar tarafından paramparça edildi. “Onları okşayın” diye yazdı “ki onlar benim mezarım olsunlar ve bedenimden hiçbir şey kalmasın ve cenazemi kimse taşımasın”.